“Öğrencilerin bir kısmı bu sınırlı sıcak suya bile ulaşamıyor. Çünkü farklı işyerlerinde çalışan çok fazla öğrenci var ve onlar için tek kısıtlayıcı faktör okul saatleri değil. İşyerlerini de sıcak su saatlerine göre ayarlayamıyorlar. Yani çalışmak zorunda kalan öğrenciler bu kısıtlı imkanlardan bile faydalanamıyordu. Bu bence durumun en trajik yanıdır”

Edirne’de bir aydır, özellikle kentin yüksek bölgelerindeki yerleşimlerinde bir su krizi yaşanıyor. Sultan Çelebi Mehmet KYK Erkek Yurdu’nda kalan öğrencilerin 7 Ekim’de yaptığı eylemle gündeme gelen su krizine dairse Edirne Gençlik ve Spor Müdürlüğü belediyeyi suçlarken Edirne Belediye Başkanı Filiz Gencan ise sorunun daha köklü olduğunu altını çizerek DSİ’nin sorumluluğuna işaret ediyor.
EDİRNE’DE SULARIN BİR AYDIR KESİK OLDUĞU KYK YURDUNDA İSYAN
Su krizini, etkilerini ve öğrencilerin eylemlerini Sultan Çelebi Mehmet KYK Erkek Yurdu’nda kalan bir üniversiteliyle konuştuk. Sendika.Org’a konuşan Trakya Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğrencisi, bir aydır Sultan Çelebi Mehmet KYK Erkek Yurdu’nda kalıyor.
Trakya Üniversitesi öğrencisi, su kesintilerinden herkesin mağdur olduğunu ama çalışmak zorunda olduğu için iş saatlerini yurda
Su krizi neden kaynaklanıyor ve etki alanı açısından ne söyleyebilirsin?
Edirne’deki su problemi mevcut belediyenin eski senelerden beri çözülemeyen altyapı çalışmaları ve halihazırdaki barajlardaki su yetersizliğinden kaynaklanıyor. Özellikle yüksek kesimlerde bulunan yerleşim yerlerinde uzun aralıklar ile su kesintileri yapılıyor. Sultan Çelebi Mehmet Yurdu’nun da yer aldığı yüksek kesimlerde daha yoğun ve mağdur edici durumlar yaşanmakla birlikte Edirne’nin genelinde bir su sıkıntısı yaşanıyor.
KYK Sultan Çelebi Mehmet Erkek Öğrenci Yurdu’nda bu su krizinin yansıması ne oldu?
Sultan Çelebi Mehmet Erkek Yurdu’nda su kesintileri sonucunda yurtta kalan öğrenciler olarak temel hijyen ihtiyaçlarımızı bile sağmakta büyük bir sorun yaşadık. Sadece tuvalet ihtiyacını karşılayacak kadar az bir su verildi.
Bir aydır yaşanan su kesintilerinin sıklığı hakkında ne söyleyebilirsin?
Günün büyük bir bölümünde sular kesik. Önceden belirtilmemiş zamanlarda, çok kısıtlı bir aralıkta sıcak su verilmekteydi. Ama verildiği saatlere uymak da çok zordu. Sabah erken saatler veya akşam 9-10 gibi saatlerde verilebiliyor örneğin.
Öğrencilerin bir kısmı bu sınırlı sıcak suya bile ulaşamıyor. Çünkü farklı işyerlerinde çalışan çok fazla öğrenci var ve onlar için tek kısıtlayıcı faktör okul saatleri değil. İş saatlerini de sıcak su saatlerine göre ayarlayamıyorlar. Yani çalışmak zorunda kalan öğrenciler bu kısıtlı imkanlardan bile faydalanamıyordu. Bu bence durumun en trajik yanıdır.
7 Ekim’de yurt önünde bir eylem oldu. Bu eylem nasıl patlak verdi? Mağduriyetler bir aydır varsa, öğrencileri eyleme götüren son gelişme ne oldu?
Zaten bir aydır devam etmekte olan bu su sıkıntısı öğrencilerin tahammül seviyesini zorlamıştı. Yurdun WhatsApp grubundan akşam saat 10.00 ve 10.30 saatleri arasında sıcak suyun verileceği söylenmiş fakat 15 dakika sonra sıcak su kesintili gelmeye başlamıştı. Duşa giren arkadaşlarımız mağdur olmuştu.
Eylem sonrasında bir gelişme oldu mu?
Su tankerleri getirildi ama açıkçası bunu kalıcı bir çözüm olarak görmüyorum. Bu sadece geçici bir çözüm olabilir. Bize sıcak suyun tankerler ile geleceğinin sözünü verdiler ama yetkililer sorumluluk almaktan kaçmaktadır.
Bu süreçte yetkililer (belediye, yurt yönetimi, DSİ…) açıklamalar yaptı mı? Sen bu açıklamaları nasıl değerlendiriyorsun?
Ben bir ay boyunca muhatap bulamadım. Yurt müdürlüğünü aradığımda bana sorunun belediye kaynaklı olduğunu ve gerekli bilgiyi belediyeden almam gerektiğini, kendilerinin de süreç hakkında bilgilendirilmediğini söylediler. Fakat ben bu yurtta kalıyorsam benim muhatabım direkt yurt müdürlüğüdür. Yani ekstra çaba harcayarak belediyeye ulaşmam, iletişim kurmam, gerekli bilgiyi almam benim sorumluluğum dahilinde değildir. Sonuçta ben burada kalan bir öğrenciyim, konum olarak yurt müdürü ile yan yana gelmem mümkün değil. O bu konumdaki kişi olarak gerekli bilgiyi alamıyorsa ben nasıl elde edebilirim ki?
Ek olarak geçen senelerde de bu kadar fazla olmasa da bir su sıkıntısı yaşanıyormuş. Yetkililer bu durumun farkında olmasına rağmen neden ortada bir B planı yok, merak ediyorum. Sorunların çözümü için illa birilerinin sesini duyurması mı gerekiyor? Bu insanlar bu problemleri bilmiyorlar mı veya onların da yurt ortamında kalan evlatları, öğrencileri yok mu? Belki onların bizden daha iyi koşullarda olan yurtlarda veya evlerde kalma şansları vardır. Bizim koşullarımız daha kısıtlı olduğu için bize bunu reva olarak görüyorlar.
Söyleşi: Tankut Serttaş