Büro Emekçileri Sendikası (BES) Ankara Şubeleri, 2026 bütçe görüşmeleri yaklaşırken kamu emekçilerinin giderek derinleşen yoksulluğa mahkûm edildiğini belirterek Plan ve Bütçe Komisyonu’nda üst kademe yöneticilerine yönelik yapılan ücret düzenlemesine tepki gösterdi. Meclis önünde eylem yapan BES, düzenlemenin emekçilerinin gerçek sorunlarını yok saydığını belirtti.
Açıklamada, 2025 yılı için yüzde 11+7, 2027 yılı için ise yüzde 5+4 oranındaki sefalet zammının kamu emekçilerinin yaşam koşullarını daha da ağırlaştırdığı vurgulanırken, artan kira, kreş, elektrik, doğalgaz ve temel gıda fiyatları karşısında kamu emekçilerinin yaşamlarını sürdüremez hale geldiği belirtildi.

“Toplu sözleşme bir aldatmacadan ibaret”

BES, toplu sözleşme sürecinin üzerinden birkaç ay geçmeden yalnızca üst kademe yöneticilerine yönelik ücret artışı yapılmasının, toplu sözleşme mekanizmasının göstermelik olduğunu bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti. Açıklamada, “Bu düzenleme, yandaş sendikalarla hükümet arasında danışıklı dövüşün itirafıdır” denildi.

TÜİK hedefte: “Sahte enflasyon rakamlarıyla yoksullaştırılıyoruz”

BES tarafından yapılan açıklamada, TÜİK’in düşük enflasyon rakamlarıyla zam oranlarını baskıladığını dile getirildi.
Açıklamada, kamu emekçilerinin yoksulluk sınırı olan 95 bin TL’nin altında maaş aldığı da hatırlatılırken fazla mesai, nöbet ücreti, havacılık tazminatı, giyim yardımı, harcırah, kreş ve lojman gibi pek çok hakkın ya kaldırıldığı da hatırlatıldı.

2026 bütçesi görüşmelerine çağrı: “Bütçeden hakkımızı istiyoruz”

TBMM’de 2026 bütçesi görüşmelerinin başlayacağı günlerde BES, kamu emekçilerinin bütçeden hakkını istediğini belirtti. Yaptıkları açıklama ile hükümete çağrıda bulunan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

İş barışını, dayanışmayı ve kamu hizmetinin niteliğini gözeten, tüm kamu emekçilerinin insanca yaşayacağı bir ücret düzenlemesi yapılmalıdır.

Baısn açıklamasının tamamı ise şu şekilde:

Kamu emekçilerine 2026 ve 2027 yıllarını kapsayan toplu sözleşmede oynanan orta oyununda; 2026 yılı için %11+7, 2027 yılı için ise %5+%4 oranında sefalet zammıyla derinleşen yoksulluk dayatılmıştır. Kamu emekçileri yoksulluğun pençesinde kredi kartları ve kredilerle ucu ucuna yaşar hale getirilmiştir. Kiralar, kreş ücretleri, elektrik, doğalgaz, temel gıda fiyatları fahiş biçimde artarken kamu emekçilerine yoksulluğu reva gören politikaları reddediyoruz.

Kamu emekçileri yoksullukla boğuşurken yapılması gereken bu pahalılık karşısında insanca yaşanacak ücretin ve insanca yaşam koşullarını tesis edecek adımların atılmasıdır. Yapılması gereken her defasında kamu emekçilerini hayal kırıklığına uğratan yaklaşımlar değildir.

Bilindiği gibi Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edilen üst kademe yöneticilerine ücret artışı öngören düzenleme, ayrımcı ve ücret adaletinden yoksun bir düzenlemedir. Bütün kamu emekçilerinin ücretleri yüksek enflasyon altında yoksulluk sınırının altında kalmışken bu düzenleme tüm kamu emekçilerinin tepkisine neden olmuş, hakkaniyet ve adalet kavramlarını ayaklar altına almıştır.

Diğer taraftan Toplu Sözleşme sürecinin tamamlanmasının üzerinden daha birkaç ay geçmişken böyle bir düzenleme yapılması toplu sözleşme sürecinin bir aldatmacadan ibaret olduğunu ve grev hakkının güvence altına alındığı gerçek bir toplu sözleşme talebimizin ne kadar yerinde bir talep olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Yapılan düzenleme, Toplu Sözleşme sürecinin göstermelik olduğunun yandaş sendikalarla hükümet arasında danışıklı dövüşten ibaret olduğunun itirafıdır aynı zamanda.

Kamu emekçileri ve emeklileri yıllardır TÜİK’in sahte enflasyon rakamlarıyla sefalete sürüklenmektedir. Hayat pahalılığı kronikleşirken maaşlardaki erime her geçen ay daha da artmaktadır. Maaş zamlarına eklenecek enflasyon farkının kesinleşeceği Ocak ayına yaklaşılırken TÜİK tarafından açıklanan 0,87 oranındaki aylık enflasyon, izlediğimiz filmin tekrarıdır. Bağımsız Enflasyon Araştırma Grubu ENAG ve sendikamız BES tarafından açıklanan aylık enflasyonun sırasıyla 2,13 ve %3,45 olduğu bir durumda, TÜİK’in açıkladığı bu komik rakamın amacının zam oranlarını düşük tutmak olduğu açıktır.

Kamu emekçileri ve emeklileri yoksullaştırılmaktadır. Kamu emekçileri artık yoksulluk sınırı olan 95000 TL’nin altında maaş almaktadır. Kamu emekçilerinin fazla mesaileri, nöbet ücretleri, havacılık tazminatı, havuz paraları, giyim yardımları, harcırahları, aile ve çocuk yardımları, lojmanları, kreşleri ya kaldırılmış ya kapatılmış ya da pul olmuştur. Kamu emekçilerinin 3600 ek gösterge talebi görmezden gelinmiş, emeklilikte insanca yaşam hakkı, özel hizmet zammı, seyyanen zam, ek ödeme gibi ücret unsurlarının prime esas kazancın dışında bırakılmak suretiyle yok edilmiştir.

Durum böyleyken yoksulluk sınırının altında, açlık sınırının biraz üzerinde bir ücrete mahkûm edilen kamu emekçilerinin ve emeklilerinin görmezden gelinerek, üst kademe yöneticileriyle sınırlı bir düzenleme yapılması kabul edilemez, kabul etmiyoruz! Üst kademe yöneticilerinin ücretlerinde anlamlı iyileştirmeler yapılırken, diğer tüm kamu emekçilerinin düzenleme dışında bırakılmasını, merkez-taşra ayrımının derinleştirilmesini reddediyoruz.

Kamu hizmetleri niteliği gereği bir bütündür ve ekip işidir aynı zamanda. Nitelikli bir kamu hizmetinin dayanakları ortak bir kurum kültürü, anlayış, saygı ve dayanışma gerektirir. Ücret adaletinin sağlanmadığı koşullarda anlayış, saygı ve dayanışmadan bahsedilemeyeceği gibi nitelikli bir kamu hizmetinden de bahsedilemez.

 2026 Bütçesinin TBMM Genel Kurulunda görüşülmeye başlanacağı önümüzdeki günlerde ücret adaletsizliğini, ayrımcılığı körükleyen değil, iş barışını, çalışanlar arasındaki dayanışmayı, ekip olabilmesini sağlayan adil bir ücret düzenlemesi talep ediyoruz. Kamu emekçilerini yoksullaştıran değil, insanca yaşayacağı bir ücrete kavuşturacak bir düzenleme bekliyoruz.

Bu ülkede değer yaratan kamu emekçileri ve emeklileri olarak; vergi, maliye, yargı, sosyal güvenlik, meteoroloji, gençlik ve spor, içişleri, nüfus, iş ve işçi bulma hizmetlerini alınteriyle üretenler olarak bütçeden hakkımızı istiyoruz. Yapılan düzenlemenin kapsamının genişletilerek tüm kamu emekçilerinin ücretlerinde iyileştirme yapılmasını talep ediyoruz.

Sendika.Org