Sivas’ın Şarkışla ilçesine bağlı Ortaköy’de bulunan mermer ocağının sahasının genişletilmesi hakkında verilen “ÇED gerekli değildir” kararına karşı açılan dava kapsamında bilirkişi keşfi yapıldı. Keşif öncesinde yapılan açıklamada köylüler mermer ocağının su kaynaklarını ve kültürel mirası tahrip ettiğine, maden sahasının genişlemesinin bu tahribatı daha da artıracağını vurguladı

Sivas’ın Şarkışla ilçesine bağlı Ortaköy’de 2014 yılından beri faaliyette olan mermer ocağının sahası iki katından daha geniş bir alana çıkarılmak isteniyor. Ata Madencilik ve Kuyumculuk A.Ş maden sahasını 10 hektardan 22 hektara çıkarmak için başvurdu ve başvuru hakkında “ÇED gerekli değildir” kararı verildi. Köylülerin ÇED kararına karşı açtığı dava kapsamında bugün (13 Kasım) maden sahasında bilirkişi keşfi yapıldı.
Keşif öncesinde Ortaköy Vakfı ve Ortaköy Muhtarlığı’nın çağrısıyla basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya Sivas Çevre Platformu da destek verdi. Köylüler mermer ocağının su kaynaklarını ve kültürel mirası tahrip ettiğine, maden sahasının genişlemesinin bu tahribatı daha da artıracağını vurguladı.
Sivas’ta köylüler mermer ocağının genişletilmesine karşı ayakta: “Daha fazla toprak vermeyeceğiz”
Ortaköy’deki mermer ocağı 11 yıldır faaliyette ve maden sahası 10 hektardan 22 hektara çıkarılmak isteniyor https://t.co/eTNlfYstLA pic.twitter.com/Z3Ykrig21X
— sendika.org (@sendika_org) November 13, 2025
Köylüler yaptıkları basın açıklamasında mermer ocağının köylerindeki ve çevredeki etkisini şöyle özetledi:
Bu alan üzerinde geçmişi 5000 yıla dayanan, arkeolojik bulgularla tespit edilmiş mağaraların ve kral mezarlarının olduğu bilinmektedir.
Bu kültürel miraslarımızı mermer ocağı faaliyetiyle vahşice yok etmişlerdir.
Bölgemize has sadece bu alanda yetişen endemik bitki türlerimiz, hemen yanı başında tarım arazilerimiz bulunmaktadır.
İç Anadolu’nun su havzası olan Kızılırmak’a sadece 35 metre mesafede olan bu ocak, aynı zamanda köyümüzün göz bebeği kaplıcamız çermiğin suyunun geçtiği bölgede olduğu, dosyamızda da uzman kişiler tarafından belgelenmiştir.
11 yıl içerisinde 10 hektar üzerinde çalışan mermer ocağı;
- Tarım arazilerimize yakınlığından dolayı mahsullerimizin zehirlenmesine,
- Kızılırmak suyunun kirlenmesine,
- Kültürel miraslarımızın yok edilmesine,
- Endemik bitki türlerimizin yok olmasına ve
- Çermik kaplıcamızın su debisinin düşmesi, yeraltı suyunun yön değiştirmesine ve su ısısının düşmesine neden olmuştur.
Ortaya çıkan bunca tahribata rağmen yaşama, doğaya düşman mermer ocağının 12 hektar daha genişletilmesi istenmektedir. Yani Ortaköy’de yaşam, tarım, doğa yok edilerek Ortaköy; Ata Madencilik’e altın tepside sunulmak istenmektedir.

Köylüler mermer ocağı sahasının genişletilmesine karşı yaşamı ve topraklarını savunacaklarını ifade ederek “mermer ocağına köyümüzden daha fazla toprak vermeyeceğiz” dedi. Açıklama şu ifadelerle sonlandırıldı:
Ortaköylüler olarak buradan kamuoyuna da sesleniyoruz. İnsan sağlığını, doğayı, havayı, hiçbir canlının hayatını, daha fazla kâr hırsıyla düşünmeyen, mermer ocağına köyümüzden daha fazla toprak vermeyeceğiz. Köyümüzü, yaşamı, toprağımızı savunmak için sonuna kadar mücadele edeceğiz.
Bu topraklar bize atalarımızdan kaldı. Bu yüzden çocuklarımıza temiz, yaşanılabilir Ortaköy bırakmak bizim boynumuzun borcu. Buradan beyanımızdır. Talana, ekolojik yıkıma karşı, temiz, yaşanabilir bir Ortaköy için mücadeleye devam edeceğiz.
Sendika.Org