Anayasa Mahkemesi (AYM), kamuoyunda ‘katliam yasası’ olarak bilinen Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un iptal isteminin reddinin gerekçesini açıkladı. AYM, hayvanların hukuken “eşya” statüsünde olduğunu söylerken hayvanları öldürmenin Anayasa’ya aykırı olmadığına kanaat getirdi, kanunun da Meclis’ten çıkarılma sürecini hukuka uygun buldu

Anayasa Mahkemesi (AYM), kamuoyunda ‘katliam yasası’ olarak bilinen Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un iptal isteminin reddinin gerekçesini açıkladı.
AYM CHP’nin 16 madde için yaptığı iptal başvurusunu reddederken, gerekçede hayvanların hukuki statüsünden insan sağlığına yönelik risklere kadar uzanan tartışmalı değerlendirmelere yer verildi.
AYM, kararında sahipsiz hayvan popülasyonundaki artışın insan yaşamını tehdit ettiğini iddia ederken, sokak hayvanlarının “doğanın doğal bir unsuru” olarak kabul edilemeyeceği ve bu nedenle belli koşullarda öldürme/ötenazi tedbirinin Anayasa’ya aykırı olmadığı sonucuna vardı.
Mahkemenin gerekçesinde en dikkat çeken bölüm, hayvanların hukuk düzenindeki konumuna ilişkin şu ifadeler oldu:
Hayvanlar, biyolojik varlık olsalar da, hukuk sistemlerinde genel olarak bir hakkın öznesi olarak kabul edilmemiş, mülkiyet hakkının konusu olan bir ‘eşya’ olarak değerlendirilmişlerdir… Biyolojik varlık olmaları ve acı çekme, mutlu olma gibi hislere sahip olmaları nedeniyle diğer eşyalarla aynı kapsamda değerlendirilemezler; ancak Anayasa’da hayvanların ‘hak öznesi’ olduğuna dair açık bir düzenleme bulunmamaktadır.
AYM, Anayasa’nın devlete hayvanların korunmasına ilişkin pozitif bir yükümlülük yüklediğini kabul etmekle birlikte, hayvanlardan kaynaklanan risklere karşı önlemler alınmasının da bireylerin “sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı” gereği olduğunu vurguladı.
Mahkeme, iptal talebinin reddine temel oluşturan en kritik değerlendirmeyi ise sokak hayvanlarının öldürülmesine ilişkin bölümde yaptı. Gerekçede şöyle denildi:
İnsan sağlığına ve vücut bütünlüğüne yönelik tehlike oluşturması halinde sahipsiz hayvanların öldürülmesi veya farklı yöntemlerle sayılarının azaltılması mümkündür. Kanun koyucu, gerekli koşullar oluştuğunda öldürme yöntemine cevaz veren düzenlemeler yapabilir.
AYM, bu tür tedbirlerin “asgari acı verilerek uygulanması” gerektiğini belirtse de, öldürme yönteminin Anayasa’ya aykırı olmadığını açık biçimde ifade etti.
Yapılan kanun değişikliği sokak hayvanlarının toplatılmasını, sokakta yaşayan veya güçten düşmüş köpeklerin sahiplendirilinceye kadar bakımevinde tutulmasını, yerel yönetimlerin, sokakta yaşayan hayvanları ancak bakımevine aldıktan sonra rehabilite edeceklerini, “belli şartlar durumunda hayvanların öldürülmesi ve ötanazisi” hakkındaki usul ve esasları düzenliyor. Kanunda değişiklik yapıldıktan sonra birçok belediye barınağında toplu katliamlar yapıldığı ortaya çıkmış ve geniş çevrelerin tepkilerine yol açmıştı.
İlgili dosya
Sendika.Org