KYK yurtlarında öğrenciler gece 00.00-02.00 saatleri arasında yurda giriş yapmadıklarında hem kendilerine hem de velilerine otomatik SMS gönderilmeye başlandı. Yurtsuzlar uygulamaya tepki göstererek KYK yurtlarındaki yemekhanelerde yaşanan zehirlenmeleri, asansör “kazalarını”, niteliksiz barınma koşullarını hatırlatarak “GSB bizi değil; önce yemekleri, asansörleri denetle; önce 12 kişilik odalara öğrencileri mahkûm etmeyi bırak” dedi

Gençlik ve Spor Bakanlığı’na(GSB) bağlı KYK yurtlarında öğrenciler gece 00.00-02.00 saatleri arasında yurda giriş yapmadıklarında hem kendilerine hem de velilerine otomatik SMS gönderilmeye başlandı.
Üniversiteliler bu uygulamanın “güvenlik” değil, hayatları üzerinde aileleri üzerinden denetim kurulma çabası olduğunu ifade ederek tepki gösterdi. Yurtsuzlar, bu akşam 21.02’de KYK yurtlarında kalan öğrencilere çağrı yaparak #GSBBİZİDEĞİL hashtagiyle bu uygulamaya itirazlarını dile getirmeye çağırdı. Yurtsuzlar KYK yurtlarındaki yemekhanelerde yaşanan zehirlenmeleri, asansör “kazalarını”, niteliksiz barınma koşullarını hatırlatarak “GSB bizi değil; önce yemekleri, asansörleri denetle; önce 12 kişilik odalara öğrencileri mahkûm etmeyi bırak” dedi.
ÖNCE yemekleri denetle.
ÖNCE asansörleri denetle.
ÖNCE 12 kişilik odalara öğrencileri mahkûm etmeyi bırak.
ÖNCE barınma hakkımızı güvence altına al.Bu liste uzar gider…
21.02’de, KYK yurtlarında kalan öğrenciler olarak sesimizi yükseltiyoruz. Gençlik ve Spor… pic.twitter.com/SWODMYeGJb
— yurtsuzlar (@yurtsuzlar1) December 3, 2025
Yurtsuzlar uygulamaya dair yaptıkları açıklamada şu ifadelere yer vermişti:
Gençlik ve Spor Bakanlığı (GSB) yurtlarında başlatılan ve yurda giriş saatine uymayan öğrencilerin ailelerine SMS gönderileceğini bildiren uygulama, iddia edildiği gibi öğrencileri “koruma” amacı taşımamaktadır. Bizler 18 yaşını geçmiş, yasal haklara sahip ve kendi kararlarını verebilen yetişkin bireyleriz.
Devletin ve yurt yönetimlerinin tek muhatabı doğrudan öğrencilerdir, aileler değildir. Biz üniversite öğrencisiyiz, kimsenin “emaneti” değiliz. “Ailene mesaj atarız” demek bir güvenlik önlemi değildir. Barınma hakkını aile sopasıyla yönetmeye çalışmak açıkça tehdit etmektir. 18 yaşını geçmiş üniversitelilerin nerede olduğunu raporlamak özel hayatın gizliliğini ihlal etmek ve bizi ailelerimizle tehdit ederek zapturapt altına almaya çalışmaktır.
Ancak durumun vahameti bunlarla sınırlı değildir. Bu uygulama, özellikle kadın öğrenciler için hayatı riskler barındırmaktadır. Türkiye gerçekliğinde kadınların en yakınları tarafından şiddet gördüğü bilinirken, baskıcı bir aile yapısına sahip bir kadın öğrenci için gece yarısı gidecek SMS’in bedelini düşündünüz mü?
O mesaj; bir öğrencinin eğitim hayatının bitmesine, psikolojik baskıya veya fiziksel şiddet görmesine neden olabilir. “Koruma” adı altında öğrencileri fişleven, aileleri araç olarak kullanarak kadınları açık hedef haline getiren bu uygulamadan derhal vazgeçin.
Sendika.Org